11 Temmuz 2013 Perşembe

İkizler Mevzuları



Gördüğüm ilk meme, eski mahallemizdeki Özgül Abla'nın memesiydi. Yaklaşık 5 saniye kadar sürmüştü ve, hatırladığım kadarıyla, güzel memelerdi.

Özgül Abla, eşinin kendisini aldattığını öğrenmiş, üstüne de dayak yemişti aynı eşten. Yaşım küçük. Çocuğum işte. Ne bileyim.

Kadın, aklını kaçırmış. Sanırım 1-2 ay kadar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde yatmıştı. Halen kafası yerine gelmemişken getirmişler evine kadını. Ne yapacak? Yeniden döndü dolaştı, evine, kocasının yanına, çocuğunun yanına döndü. Güzel kadındı gençken. Şimdilerde biraz çökmüş. Geçen gün gördüm.

Neyse. Uzatmayayım.

Eve getirdiklerinde yine atak geçirmiş. Mahallenin kadınları eskiden dayanışma içerisindeydi bizde. Hemen tutmuşlar sakinleştirmişler. Azıcık sokakta gezineceklerken, Annem;

- "Gelin hanımlar, çay içelim" dedi. Kafa bir dünya kadında. Geldiler.

Eskiden, misafirler gelince, küçücük evde gidecek yer bulamazdık. Abimle ortak kullandığımız ve sadece iki ranza alan camsız bir odamız vardı. Oraya sokardı annem bizi misafir gelince. Neyse, bunlar geldiler ve bizde oturmaya başladılar. Ama kadın on numara etkisinde ilaçların. Mal mal bakıyor uzaklara doğru.

Ne olduysa, üzerine su döküldü. Neyse ki çay değil. Ben, sadece bağırmasını duydum. Sinirleri bozulmuş su dökülünce. Annem de;

-"Tamam hayatım, sinirlerini bozma. Hemen değiştiririz. Benimkilerden veririm" diyor.

Ben hiç akıl edemedim. Ne yapmak için kapıyı açtığımı hatırlamıyorum, ama meme görmek için değildi. Onu biliyorum. Bizde saygı vardı.

Kapıyı açtım, önümde sapsarı iki meme. Benim farkımda değil ve ben kitlenmişim ağzım açık. 5 saniye kadar baka kaldım. Sonra hiç kimse farkına varmadan kapıyı kapattım sessizce.

Senin haricinde kimse bilmez...

Gördüğüm ilk meme sizi ilgilendirmez gerçi, ama anlatmak istedim. Az önce meme gördüm de aklıma geldi.