4 Nisan 2014 Cuma
Khubar'ın Hikayesi
Atını dört nala sürüyordu Khubar. Khubar demişken, kendisi bu beyliğin en değerli savaşçısı. Beylik demişken, bu beylik tarihlerden de önce, insanlardan, hayvanlardan da önce, dünyadan da önce, senden, benden eski. O derece.
Ne diyordum? Khubar işte, saçları uzun; sarımsı siyahımsı, gözleri renkli; yeşilimsi mavimsi, vücudu kaya gibi, çelik gibi sert. Sen de boyu 1.90, ben diyeyim 2 metre. O derece de yapılı. Sen de 90 kilo, ben diyeyim 95, o derece de fit.
Khubar; annesi ve babası erken yaşta savaşta öldüğü için beyliğin kışlasında büyütülen 103 çocuktan, hayatta kalan 12 çocuktan sadece birisi. Hayatı boyunca yaptığı ve ona öğretilen tek şey; savaşmak, ok atmak, at binmek, kılıç sallamak. Hiç aşık olmamış Khubar, Disten diye bir kızdan hoşlanır gibi olmuş da kız pas vermemiş sonra sonra. Beyliğin yakınlarındaki Asus şehrindeki genelevlerdeki kadınlar Khubar şehre girdiğinde kendilerini ona beğendirmek, onunla bir kere beraber olabilmek için danslar eder, vücutlarını sunarmış. Birini seçermiş Khubar ve o fahişe artık şanslılar arasına girermiş.
Ah Khubar, atını dört nala sürüyordu Khubar. Yeni bir savaşı ilan etmek üzere seçilmiş bir savaşçıydı o. Heybesinde 5 günlük yiyeceği ile dev yaratıklarla dolu Lohic - Asus arasındaki yolu geçmek üzere görevlendirilmişti. Savaş çanlarını çalmaları için emir verecek, ve geri dönecekti. Tek yapması gereken iş bu. Sonra bir 5 gün daha Asus şehrine geri dönebilmek için uğraşacaktı.
Lohic demişken; Lohic kral Eshat tarafından yönetilen karanlık bir şehir. Kralın doğan bütün oğulları daha 1 yaşına basmadan öldüğü için kral Eshat her ölümde şehrin bir bölümünün üstünü kapattırmış çul ve çaputlarla. En sonunda "Karanlık Şehir" demişler Lohic için. Eshat yaşlıymış zaten, kendisinden sonra geçecek kişiyi belirleme lüksü de yok. Şehri ondan sonra büyük ihtimalle kaosa bürünecek.
Asus şehrinin kralı Sakhar bunu fırsat bilerek kendisine savaş açma niyetinde. Sakhar genç, cesur ve bilgili bir kral. Bu tip fırsatları değerlendirmekte üstüne yok. Asus şehri ondan önce pisliğin, ahlaksızlığın ve kara büyülerin tesiri altında iken o babasının yerine geçtiği günün akşamında bu lanetleri kaldırmayı başarmış. Asus çiçeklerin açtığı, herkesin mutlu olduğu, beylikleri etrafında barışla toplayan bir şehir haline gelmiş.
Ah Khubar. İleride nelerle karşılaşacağını bile bile dört nala sürüyor atını halen. Sakhar'a çok bağlı ve geleneklere göre savaşı bizzat bir elçinin ilan etmesi gerektiğinden, bu görevi hiç düşünmeden kabul etmiş. Sakhar da Khubar'a güveniyor.
Asus; 2000 atlı, 4000 piyade, 12 özel savaşçı ve 20 fil'den oluşan bir orduya sahip. Lohic ise 500 atlı, 1000 piyade, 5 fil ve 300 köpekten oluşan bir orduya sahip.
Savaşmadan teslim olmak Lohic'in elinde fakat bu durumda tüm ordusuyla aynı anda intihar etmek zorunda kalacak ve binlerce insan her durumda ölecek.
Khubar ilerliyor...
Devam edecek....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder