29 Eylül 2015 Salı

Bizim Büyük İşemişliğimiz

Geçtiğimiz bayramı köyde geçirdim. Sağınızın, solunuzun, aşağının, yukarının her yerin yeşil olduğu bir köy bizimki. Eskiden tuvalete girmeye üşenip işediğimiz merdiven altını garaj yapmış dedem. Garaj dediğim de gırgır dediğimiz küçük taşıtın sığacağı bir yer. Neyse, oraya işediğimiz geldi hep aklıma köydeyken. Cin çarpmasın diye üç kere tükürür, ardından tu destur bismillah der işerdik. Şimdilerde bismillah seçim propagandası müziği oldu neyse mevzu o değil.

Ulan adam oturmuş işediğini yazıyor satırlarca diyeniniz olacaktır. Yapacak bir şey yok. Zamanında işediğimiz merdiven altında şuan garaj var yani bence enteresan bir olay. İşemişliğimizin üzerine garaj diktiler.

Sonra işediğimiz başka bir yer geldi aklıma. Biz hep tuvalete girmeye üşenip sağa sola işerdik köyde. Ahırın üst tarafındaki elma ağacının altına baktım gidip, olduğu gibi duruyordu.

İşedim, işemişliğimizin üzerine.

Üç kere tükürmedim, tu destur bismillah olayını yerine getirmedim. Cinlerden korkmuyor muyum yoksa daha mı az inanıyorum, yoksa gerçekten hiç mi inanmıyorum bilinmez ama umursamazca işedim eskiden hep işediğimiz, ahırın üst yanındaki elma ağacının dibine.

Neyse. Müzik paylaşacaktım. Klasikleşmiş bir şey benim için. Moriarty'den en sevdiğim müzik: Fireday.