26 Şubat 2016 Cuma

Su Çok Güzel Gelsene



Denizi çok severim. Çocukluğumdan bu yana fırsat bulduğum her suyun içinde, her mevsimde yüzdüm. Yalakta da yüzdüm, okyanusta da yüzdüm, çayda ya da baraj gölünde de yüzdüm, Munzur'da da.

Bu sabah içimde aşırı bir yüzme isteği belirdi köprü üzerinden geçerken. Soğuk olduğundan adım gibi emin olduğum bir denizde saatlerce yüzmek, sırtüstü uzanıp gözlerimi kapatmak, iliklerime kadar üşümek ama; "ya suya girince soğuğa alışıyormuş insan" diye içimden geçirmek, belki de kıyıdan bakanlara bağırmak istedim.

Kulaklarımda, bedenime vuran suyun sesini duymak, arada sırada yalpalayıp son anda suya batmaktan kurtulmak, burnuma su kaçınca elimle sıkarak tahliye etmek istedim. Birkaç saniyelik bu köprü geçişinde ne de çok şey isteyebiliyor insanoğlu. Doyumsuz, sınırsız ve terbiyesiz varlıklarız.

Başıma bir şey geldiğinde cebimden çıkaracakları kağıtta ismi yazan dört kişiyi de o suya davet etmek hiç aklıma gelmedi. Üşürler çünkü biliyorum.

Hem çok iyi yüzdüklerini de söyleyemeyiz :)