1 Aralık 2017 Cuma

Benim Adım Cemil

Benim adım Cemil. Kendimi bildim bileli kedi gördüğüm zaman içim bir hoş olur. Mutlu ederler beni. Yalnız kaldığım zamanlarda şarkı söylemeyi çok severim. Bazen de lisedeki kız arkadaşımı düşünüp kendime dokunduğum oluyor ama çok nadir. Gerçekten.

Söylemiş miydim? Benim adım Cemil. Babamı hiç görmedim. Annem birinci yaş günümde beni bırakıp gitmiş. Sütten kesildiğim gün bırakması daha şık olurmuş ama canı sağ olsun. Anneannem büyüttü beni. Bir de dedem var ki aksi mi aksi. Sorma abi. Dedem banka müdürüydü. Güzel kazanırdı ama emekli oldu, bizim sokaktaki tekel bayisini devraldı. Ben de okuldan sonra ve yaz tatillerinde onun yanında takıldım. Orada alıştım bu merete.

Anneannem namazında niyazında enteresan bir kadın. Sürekli namaz kılacak bıraksak. Küçükken o namaz kılarken karşısına geçer abuk subuk hareketler yapar dans ederdim. Bir defasında namazını yarıda bırakıp bir güzel pataklamıştı beni. Azıcık ağladım diye de börek yapmıştı üzüntüden. En sevdiğim börek ıspanaklı olan. Anneannem benim her şeyim. Çok açık görüşlü bir kadın, öyle namaz niyaz dedim diye başka bir şey gelmesin aklınıza. "Bankacı karısı olmak kolay değil, geliştirmek lazımdı ben de geliştirdim" der hep.

Benim adım Cemil abi. Anneme hep orospu diyor dedem. Geçenlerde konusu açıldı, bir dizi izliyorduk yarım kilo da çekirdek getirmişti dedem bizim tekelden. Evde bira içemediğimiz için - anneannem izin vermezdi- bir de kola kapmış. Dizide bir kadın vardı çocuklarını dövüyordu, anneannem de istemsiz şekilde; "ah ben yavruma hiç vurmazdım" diye söylendi. Dedem de sinirli bir şekilde; "dövmedin, orospu oldu kızın" dedi. Sonra barıştılar. Anneannem dedeme salak dedi. Alışmışlardı artık bu eksikliğe. Ben bir tepki vermedim.

Benim adım Cemil. Veli toplantılarına hep dedem giderdi. Takım elbisesini çeker, gururlu gururlu benim durumumu dinler, eve gelince de yaptığım yaramazlıkları sıralar ama derslerim çok iyi olduğu için bir şey demez; "azıcık uslan kerata" derdi. Süper Lise diye bir şeye yazdırdılar beni. Okula bir türlü ısınamadım, sürekli kırmaya başlamıştım. İnternet cafeye gidip tek başıma Knight Online falan oynuyordum. Dedemin okula uğrayıp beni göreceği tutmuş. Kapatmış bizim tekeli, gelmiş okula beni sormak için. Müdürle iyi arkadaşlardı onunla görüşmüş falan abi. Bakmış ki ben okulda yokum, hiç çaktırmamış; "bizim oğlan hastaydı, ben seni göreyim diye geldim İhsan" demiş müdüre. Bir güzel dövmüştü o gün beni eve girdiğim zaman.

Cemil ben abi. Söylemeyi unutmadım umarım. Dedemin tekelinden sürekli Parliament çalardım. Aşağısını içmezdim, kızlara da ikram ederdim. Şerefsiz erkeklere etmezdim ama onlar bok içsin. Burcu diye bir kızla takılıyorum o zamanlar. Yakışıklı falan da değilim ama kızcağız sevmiş, ben de seviyordum. Bir içim suydu. Kısacık saçları vardı böyle hafif kıvırcık. Sim siyah saçlarına renkli tokalar takardı. Bizim sitenin duvarının dibinde bağdaş kurup oturur, birbirimize güzel şeyler söylerdik. Biraz da öpüşürdük. Onu ilk öptüğüm zaman geldi şimdi aklıma. Yine bizim sitenin duvarına çökmüşüz, Burcu kısacık bir şort giymiş, askılı bir bluz da geçirmiş üstüne gelmiş. Biraz oynaştık, sonra da o bana güzel bir şey söylemeye başlayacağı anda pembe dudaklarınan ufacık öpmüştüm. Biraz geri çekilmiştim böyle bakayım ne tepki verecek diye. Gülümsemişti bana Burcu abi. Cemil'e gülümseyen bir Burcu yani. Anlayabiliyor musun? Sonra o öpmeye yeltenmişti ama çarptım ağzının ortasına elimin tersiyle. Şaka yapıyorum abi.

Bir keresinde de memelerini ellememe izin vermişti. Ama demişti, daha ileri gitmeye çalışırsan çimdik atarım. Sağ elimi içine sokup memelerini avuçlamıştım. Halen daha aklımda o andaki el titremem.

Dedem öldü iki sene önce. Ben liseden mezun olmuştum, bir yaz sabahı kalktım tekeli açmak için. Dedem o sabah hiç uyanmadı abi. Anneannemle beraber kalmıştık. Ne yapacağımızla alakalı en ufak bir fikrimiz yoktu. Ölenle olunmuyordu ama göt gibi ortada kalmak da hoş değildi. Dedem çok çalışkan adamdı sağ olsun. Ölmüş adama da sağ olsun demek komik biliyorum ama ne diyeyim?

3 apartman dairesi, bir tekel bayi bırakmıştı ardında. Zaten dairelerin birinde biz oturuyorduk. Diğer ikisinin kirası ile geçinmeyi teklif etti anneannem. Tekel bayisini bizim mahalledeki tüpçü abiye devrettik. Güzel para verdi o da sağ olsun.

Anneannem ilk defa anneme orospu dediğinde ben üniversite kaydı yaptırmak için Ankaraya gidiyordum. Yaşlı olduğu için gelemeyen anneannem, ben otobüse yetişmek için evden çıktığım zaman ağlamıştı. Ah o orospu annen de olsaydı da görseydi bu günleri diye de ekledi. Edebiyat okuyacaktım. Plan oydu başta.

Benim adım Cemil be abi. Özür dilerim ama sürekli unutuyorsun gibi geliyor. Ondan tekrar ediyorum. Annemi de babamı da görmedim. Anne bildiğim anneannem benimle gelemeyecek diye üniversiteye gitmekten vazgeçtim. Dedemden sonra zaten çok da sağlıklı günler geçirmiyordu. Onun başında olmak, ona bakmak ve ilaçlarını eksiksiz aldığından emin olmak için kaldım. Kimsesi yoktu benden başka, benim de ondan. Üniversite'de çok güzel kızlar oluyormuş. Çok merak etmiştim ama gitmedim. Anneanneme bunu borçluydum.

Anneannem geçen ay öldü abi. Oturma odasında televizyon izlerken olduğu yerde ölmüş. Elimde onun en sevdiği şey olan çekirdekle salondan içeri girdiğimde, onu öylece başı arkaya düşmüş halde buldum. Yığılmış kalmışım ben de. Birkaç saat öyle kalmışım, uyandığımda her şeyin rüya olmasını dilemiş olsam da anneannemin cansız bedeni halen daha koltukta öylece duruyordu.

Kimsesiz kalmanın ilk gününde anneannemi gömdüm ben. Mahalleden birkaç kadın eve geldi haberi duyunca. Yemekler yapmışlar, tatlı bile vardı. Bir hoca getirmiş dedemin arkadaşları. Kur-an okudular, bir şeyler söylediler gittiler. Kimsesiz kalmakla yüzleşmemek için, gitmesinler diye tekrar tekrar kur-an okutmak istedim, ama herkesin işi vardı belli ki.

Tam bir ay önce kimsesiz kaldım ben abi. Adım Cemil. Adımı annem koymuş. Hiç sevmiyorum adımı. Dedem anneme hep orospu derdi, şimdi soruyorum sana; "hangi orospu oğluna Cemil adını verir?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder