21 Şubat 2013 Perşembe
Efendim?
Bülent ceset'in başında öylece duruyordu. Diğer 4 kadında olduğu gibi, küçük bir kulaklık vardı kadının kulağında. Dinleye dinleye müptela olmaktan korkuyordu aslında.
Akademiyi bitirdiği andan itibaren belki yüzlerce ceset görmüştü ama bu ve diğer 4 kadın farklıydı. Her zaman Gizemi severdi ama bu farklıydı.
Müzik neden?
Kadın neden?
Saç taraması neden?
Boğaz kesmek neden?
Aslında hepsinin altından saçma bir neden çıkmasından korkuyordu. Ülkenin bütün dikkati Fenerbahçe - Galatasaray derbisi ve bu olaya kitlenmişti. Ama çözemeyecek, çözemedikçe uzaklaşacak, uzaklaştıkça dağılacak, dağıldıkça dağıtacaktı.
Ceset'in başında kaç dakikadır çömeldiği konusunda hiç bir fikri yoktu. Bacaklarındaki pis uyuşma ayağa kalkarken sendelemesine neden oldu. Aklında biriktirdiği tüm korku dolu fikirleri bir kenara iterek oradan ayrıldı.
Bazen, katili çok güzel bir kadın olarak hayal ediyordu.. Bazen de çirkin bir erkek olarak. Bazen aşık oluyordu hayalindeki katile bazen de "tipsiz orospu çocuğu" diye hakaret ediyordu içten içe. Kahve Dünyasına girdi. Her zaman oturduğu yere oturdu, purosunu hazırladı ve yaktı. Yan masadaki genç adam puronun kokusunu içine çekiyordu çaktırmadan.
Kahvesi geldi ve düşünceler yine sardı zihnini.
- "Keşke Amerika'da yaşasak. Federaller gelip el koysa şu olaya da alsalar benden amına koyduğumun evlatları"
- "Efendim" dedi karşı masada tütün içen üniformalı adam
- "Hocam özür dilerim, sesli düşünüyordum" dedi Bülent irkilerek.
- "Estağfurullah"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder