15 Haziran 2013 Cumartesi

Orospu Çocuğu

Karanlıkta önünü göremiyordu.

Bülent, ilk defa bu kadar ağır hissetmişti göğsünde baş gösteren ağrıyı. Sakin bir şekilde, gömleğinin üst düğmesini açtı. Biraz rahatlamış olsa da halen yürürken zorluk çekiyordu. Bugün, aynı kahvecide hiç kalkmadan içtiği 5. Espresso olmuş, kahve sevgisi adeta bağımlılığa dönüşmeye başlamıştı.

Arkasından koluna giren bir adam belirdi birden bire.

- "İyi misiniz hocam?"

- iyiyim dedi Bülent. Şuraya kadar gidebilirsem oturur dinlenirim.

- "Haydi beraber gidelim" dedi genç adam.

Can havliyle yürürken, genç adamın ona yardım edebilmesini sağlayan tesadüf aklına geldi 2 saniyeliğine. Sonra, yeniden ince bir sızı vurdu.

Çarşı Meydanının tam ortasında yer alan banklara oturdular. Genç adam da oturdu. Gözleri iyi seçemiyor, kararıyordu. Ama sesini net şekilde alıyordu.

-"Doktora neden gitmiyorsunuz?" diye sordu genç adam.

-"Her zaman olan şey. Birazdan geçer" diye aldı cevabını.

Siyah Kapşonlu hafif kalın bir şey vardı üzerinde. Sweat mi deniyor? Sivit mi? Her neyse diye geçirdi aklından. Yüzünü seçemedi.

Kapşonun önünden hafif uçları belli olan beyaz bir kulaklık çekti dikkatini. Kulaklıklı'nın peşinde olduğundan, her zaman dikkatini çekiyordu kulaklıklar.

Genç adam gitmek için izin istedi. Başı öndeydi.

Bülent; bir sigaran var mı? diye sordu genç adama uzaklaşırken.

Duraksadı genç adam...

Arkasını dönmeden;

-"Bu halde sigara içmekten mi bahsediyorsunuz?"

-"Birazdan daha iyi olurum. O zaman içeceğim." dedi Bülent.

Elindeki telefonu cebine koydu genç adam.

Eğildi. Eğilirken daha da sarktı kulaklıkları kapşonlu giysinin önünden. Çantasından bir tabaka çıkarttı.

30 saniye içerisinde bir tane sardı.

Bülent durdu.

Genç adam uzattı özenle sardığı sigarayı.

Bülent halen düşünüyordu.

Bülent durdu.

Genç adam yürüdü iyi akşamlar diledikten sonra.

Bülent kalkmaya çalıştı. Olmadı.

Cebindeki telefona uzandı hemen. Kimi arayacağını şaşırdı. Orospu çocuğu! orospu çocuğu! diye bağırmaya başladı.

Orospu çocuğu!

1 yorum: